Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalem müdürü kurultay soruşturmasında ifade verdi

CHP'nin 30. Olağan Kurultayı sonrası 'şaibe' iddiaları, gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.

Bu kapsamda da yeni tanıklar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada yeni gelişmeler yaşandı.

86 ŞÜPHELİ İFADE VERDİ

Soruşturma kapsamında aralarında Kemal Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürü Şükran Kütükçü, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, CHP Parti Meclis Üyesi Ali Haydar Fırat'ın da aralarında bulunduğu 86 şüphelinin ifadesinin alınmasına başlandı.

KILIÇDAROĞLU'NUN 'KARA KUTUSU'

Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturmada, Kütükçü'nün şüpheli sıfatıyla ifadesi alındı.

KRİTİK SORULAR SORULDU

Kılıçdaroğlu'nun 30 yıllık çalışma arkadaşı olan Kütükçü, Kılıçdaroğlu'na karşı Ekrem İmamoğlu'nu desteklediği iddiasıyla gündeme gelmişti.

Aralarında o dönem CHP'li Özgür Özel'in de bulunduğu birçok muhalif ismin Kütükçü ile özel toplantılar yaptığı, toplantıları ise Kılıçdaroğlu'nun makam odasında gerçekleştirdiği ortaya çıkmıştı.

"İMAMOĞLU LEHİNE BİR FAALİYETTE BULUNMADIM"

Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürü olduğu dönemde Kılıçdaroğlu'nun özel programlarını Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel'e bildirdiği iddiasını da reddeden Kütükçü, "O dönem içerisinde kesinlikle onun günlük programlarını ve ziyaretçilerini dışarıda hiçbir kimseye bildirmedim. Özgür Özel veya Ekrem İmamoğlu lehine özel bir faaliyet içinde bulunmadım." ifadelerini kullandı.

HALK TV İDDİALARI DA SORULDU

Kütükçü ifadesinde, resmi geliri dışında herhangi geliri olmadığını öne sürerek, Halk TV'nin sahibi olduğu belirtilen Cafer Mahiroğlu tarafından finanse edilerek Londra'ya geziye götürüldüğü iddiasının gerçek dışı olduğunu savundu.

"YASA DIŞI BİR EYLEMDE BULUNMADIM"

Soruşturmada, CHP Parti Meclis Üyesi Baki Aydöner de şüpheli sıfatıyla ifade verdi.

Aydöner, 2010'dan beri CHP üyesi olduğunu Kasım 2023 itibaren Parti Meclisi üyesi olarak görev yaptığını, 38. Olağan Kurultay'da kurultay delegesi olduğunu anlattı.

Hakkındaki iddiaların "siyasi rekabet ortamında kaybedenlerin husumet kaynaklı uydurduğu gerçek dışı beyanları" olduğunu öne süren Aydöner, kurultaydan önce ve sonra siyasi faaliyet dışında hiçbir yasa dışı eylemde bulunmadığını savundu.

Aydöner, "Kurultay döneminin gereği olarak parti üyeleri ile görüşmeler yapmış olabilirim ancak kesinlikle iddia olunduğu gibi ne İlyas Şahin ve ne de başkaca kimselerle market kartları konularında görüşme gerçekleştirmedim. Hakkımda MASAK kayıtlarında yer aldığı söylenen taşınmazlar, tamamen aile ve kişisel birikimle edinilmiş cüzi yatırımlardır." ifadelerini kullandı.

"ÇANTA İLE PARA TAŞIMADIM"

38. Olağan Kurultay döneminde Ankara'da bir otelde delegelere para verdiği ve telefon tablet dağıttığına dair tanık beyanlarını da reddeden Aydöner, "Bu dönem içerisinde ben çanta ile para taşımadım. Kimseye para vermedim. Herhangi bir şekilde delegelere parasal bir teklifte bulunmadım. Telefon veya tablet şeklinde bir hediye dağıtımı yapmadım, yapıldığını da görmedim ve duymadım." beyanında bulundu.

"PARA DAĞITILMASI OLAYINI DUYMADIM"

Şüpheli sıfatıyla ifade veren CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Özkan Tice de 2018-2023 yılları arasında İzmir İl Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğünü, 38. Olağan Kurultay'da delege olarak oy kullandığını anlattı.

Hakkındaki tanık beyanlarını reddeden Tice, "İddia edildiği gibi kurultay sürecinde, öncesinde ve sonrasında delegelere herhangi bir menfaat sağlandığını duymadım, görmedim. Siyasi faaliyetler dışında herhangi bir davranışım olmadı. Delegelerden hiçbirine Özgür Özel'in desteklemeleri amacıyla para dağıtmadım, para dağıtılması olayını da duymadım." ifadelerini kullandı.

CHP Parti Meclis Üyesi Ali Haydar Fırat ise kurultay döneminde delege olmadığını siyasi faaliyetler dışında seçme ve seçilme hakkından öteye giden bir eyleminin bulunmadığını söyledi.

Fırat, MASAK raporunda geçen kurultay döneminde banka hesaplarındaki hareketliliğe ilişkin, bu hareketlerin bireysel gelir ve tasarrufları olduğunu savundu.

"İBB'YE AİT MARKET KARTI BULUNUP BULUNMADIĞINI BİLMİYORUM"

Şüpheli, CHP Parti Meclis Üyesi Ozan Işık da 2012'den beri CHP üyesi olduğunu uzun yıllar partinin gençlik kollarında ve çeşitli kademelerinde görev yaptığını son olarak da Parti Meclisi üyesi olduğunu anlattı.

Tanık ifadelerinde geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi ait market kartlarını kurultay delegelerine dağıttığı iddiasını reddeden Işık, "Tanığın söyledikleri tümüyle iftiradır. İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait market kartı bulunup bulunmadığını bilmediğim gibi, ben böyle bir kartın biri ya da birileri tarafından dağıtıldığını görmedim duymadım." ifadelerini kullandı.

Işık, kurultayda aday olması nedeniyle parti delegelerine kendisini tanıtıp oy istediğini, kimseye herhangi bir para ve menfaat temin etmediğini savundu.

Özel'e oy vermeleri için delegeleri ikna ettiği ve sonrasında yakınlarının CHP'li belediyelerde işe alındığı iddiasını reddeden Işık, "Kardeşim, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kariyer Bürosuna internet üzerinden iş başvurusu yaptı. Gerekli sınav ve mülakatlara girdi. Sınavlarda başarılı olması sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediyesine Bağlı İGDAŞ iştiraki şirketine makine mühendisi olarak işe başladı. Bu konunun benim referans olmamla bir alakası yoktur." dedi.

Furkan Can
Editor

Haber Kaynak : ENSONHABER.COM

"Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır."